top of page

Prana Life Fest Ankara

Festivalin eğitmen kadrosunu takip etmek için Prana Life Fest Instagram hesabını takip et! Hatha, acro, yin yoga, meditasyon, sound healing, mindfulness ve nefes pratiklerini farklı ekollerden gelen eğitmenlerle deneyimlemen için seni bekliyoruz!

Avantajlı Biletler Satışta

Green Gradient Yoga Learning YouTube Thumbnail.jpg

Kendin Gibi Büyü - Kişisel Marka Yaratmak

Asil Çam

Yazar, Girişimci, Meditasyon Öğrencisi

Instagram: @asilcam

(Kendin Gibi Büyü Podcast'in Konuşma Metninden Alınmıştır.)

Podcast - Kendin gibi büyü

Bölüm 1 – Ne uğruna?

Bölüm açıklaması: Kendin Gibi Büyü’nün ilk bölümünde, kişisel markanı inşa ederken derin motivasyonunu keşfetmek için birlikte yola çıkıyoruz: Ne uğruna? Yolun başındaysan yalnız değilsin.


Selam ne haber?


Saat 3. Gece 3. Hiçbir zaman gündüz geçen bir hikaye anlatamayacağım galiba diye yazmıştım son romanda. Gerçekten de öyle.


Ben Asil Çam, öyküler ve romanlar yazıyorum. Bir de ajansım var, ismi Asil Çam kreatif, epey isim arayıp sonunda bu yaratıcı isimde karar kıldım. Yoga ve sağlıklı yaşam alanında işler üretiyoruz bu ajansta. Yoga ve sağlıklı yaşam profesyonellerinin blog yazıları yazdığı bir platform olan yogatr’yi ve buradan çıkan yoga festivali konseptli prana life fest’i başlattık.


Serinin ismi Kendin Gibi Büyü. Bu isim biraz benim hikayemle biraz da yoga ve sağlıklı yaşam ekosistemine girdikten sonra gözlemlediklerimle şekillendi. Kişisel marka inşa etme konusu çok uzun süredir üzerine düşündüğüm, öğrenmeye çalıştığım ve deneyerek sonuçlarına baktığım bir alan.



Gözlemlerimden ilki şu oldu bu ekosistemde, harika eğitmenler ve rehberler var ülkemizde. Hemen ismini sayabildikleriniz ve markalaşma konusunda yol katetmiş olanlar zaten bunu bir şekilde ilerletiyorlar ama benim üzerine düşünmek istediğim topluluk henüz bu yolun yani kişisel markalarını yaratma yolunun başındakiler. Yogayı, meditasyonu, nefesi, ayurvedayı, pilatesi ya da toptan söylersem iyi olma haline rehberliği kendilerine yol edinmişler…  


Çalışma hayatlarındaki yolu değiştirmek isteyenlerin değiştirmeye cesaret etmek için bir kıvılcım bekleyenlerin, belki adımı atmış ama istediği ya da hayal ettiği noktaya bir türlü gelemeyenlerin, üretenlerin, fedakarlıklarla yolundan dönmemeye kararlı olanların, maddi problemlerle boğuşup yine de mata çıkanların, az sayıda öğrencisiyle, mütevazı sosyal medya hesaplarıyla yine de bildiğini paylaşmaya çalışanların ruh hallerine, dertlerine ortak olmak istiyorum.


Elimde bir harita var. Mühendislik mezunu biri olarak bir şema istiyorum hep ve bu seri için üzerine çalıştığım, evet bir şema, harita, ne dersen de ismine, var.  


Kendi deneyimlerimden yola çıkıp seni sen yapan şeyleri ortaya çıkarabilmene destek olmak,  henüz tanışmadığım ve sadece tanışmadığımız için henüz arkadaş olamadığımız, seninle bir bağ kurmak niyetindeyim.


Bahsettiğim harita dinamik, her gün eklenenler oluyor, bazen de çıkanlar… Çünkü yaşam da böyle değil mi zaten?


İlk sorum şu sana ve kendime de… Ne uğruna?


Ben neden yapıyorum tüm bunları… Bu seride zaten anlatıyor olacağım ben, şimdi sen düşün belki yazarak düşünüyorsundur, istersen yaz… Diyelim ki yoga eğitmenisin… Gösterdiğin çabayı ne uğruna gösteriyorsun?

İş hayatın çok stresliydi belki, bir nefes alayım diye bir stüdyoya kayıt yaptırdın ve yoga sana çok iyi geldi, derinleşmek istedin. Derinleştikçe çekildiğini hissettin, kendini bulduğunu belki…


Ya da gün içinde temas ettiğin insanlardan sıkılmıştın, yaptığın iş de seni tatmin etmiyordu, yogada bunların tam tersini bulacağını hissettin, gördün ve bir karar aldın: hayatımı bundan sonra böyle yaşayacağım…   


Belki tesadüf eseri gibi görünüyor buradan bakınca, işinden ayrılmıştın ya da zaten hiç çalışmıyordun, evde kendi kendine yoga yaparken birden kendini bir uzmanlık eğitiminde buldun ve olaylar böyle gelişti. Tesadüf diye bir şey olmadığını ikimiz de biliyoruz bu arada değil mi?  


Sevdiğin işi de yapabiliyor olabilirsin ama yoga da vardı hayatında ve bir yandan böyle de bir kariyer edinmek istedin, kim bilir belki ileride sadece yoga paylaşarak hayatımı sürdürürüm, keşke olsa diye düşünüyorsun.

Hikaye bunlardan herhangi biriyle başlamış olabilir. Ya da daha farklıdır, onu da duymak isterim, mail adresimi, iletişim bilgilerimi açıklama kısmına ekleyeceğim.


Peki ne uğruna sorusuna nasıl cevap vereceğiz?


Seni gerçekten olduğun noktaya getiren şey ne?



Sınırsız paran var, diyelim.


Kendimizi ayıklayalım mı?


Her şeyin sonu ya da başı bir yerde paraya çıkıyormuş gibi ya hani, parayı çekmek onun üzerine düşünmek, yok efendim bolluk bereket ritüelleri, olumlamalar, falanlar filanlar…


Hadi soruyorum: Sınırsız kaynağın var, sonsuz bir para hesabında… Ne yapardın?


Birazdan başlayacak online derse girer miydin mesela?


Haftada bir kez ders verdiğin, ders ücreti düşük de olsa yeni insanlar tanırım belki oradan öğrenci edinirim dediğin stüdyoya, metro, otobüs yolculuğuyla ya da kendi aracınla trafiğe girerek ya da bunaltıcı sıcakta yürüyerek gider miydin?


Çeşitli bahanelerle ders iptal eden özel ders öğrencin sonunda, “akşam ders yapıyoruz değil mi hocam” diye mesaj atmış olsun, ona şu vaziyette, sınırsız banka hesabıyla ne cevap verirdin?

Cevabın evet olsun, peki hangi duygularda olurdun bu derslerde… Ya da nasıl bir planlama yapardın, sınırsız bir kaynak var elinde: Ormanın ortasında bir inziva merkezi mi kurardın? Şehrin en büyük stüdyosunu mu açardın? Ya da hem dünyayı gezerdim hem de gezdiğim yerlerde insanlarla yoga paylaşmaya devam ederim mi diyorsun?


Parantez: Bir sahil kasabasına gider yerleşir keyfime bakardım gibi bir yerdeyse cevabın yanlış podcasti dinliyorsun :) 

Ben bu soruya şöyle cevap veriyorum, sınırsız kaynak olsa ülkenin orta yerinde öyle büyük bir yoga festivali yapardım ki dünyanın her yerinde ses getirirdi. Tüm kıtalarda gerçekten bu işe ruhunu katan insanları bulmak için ekipler oluştururdum. Ünlü yoga hocası olması olmazdı derdim, milyon takipçiler ya da popülerlik filan değil… İçten, sıra dışı bir deneyim, katılımcıların hayat akışlarında küçük bir çatlak, bir soru işareti bırakabilecek insanlar, rehberler bulmak isterdim. Bunun için önce oraya gönderdiğimiz ekibin bunu deneyimlemesi gerekir elbette. Doğru rehberi bulduklarını anlamaları bir ay mı sürecek, iki ay mı fark eder mi… Kaynaklarımız sınırsız değil mi… Daha dünyaya dağılıp bu rehberleri bulacak ekipleri oluştururken başlatırdım kendi festivalimizin deneyimini…

Bölümü Youtube'da Dinle

Bir açık çağrı: “Dünyada yoga için emek veren, kendi ruhundan, özünden öğrencilerine değer katan rehberleri tespit etmek için yogaya kalbini bırakan ekip arkadaşları arıyoruz. Seyahat engeliniz yoksa, tüm masraflarını  Prana Life Fest’in karşılayacağı bir yolculuğa davetlisiniz.”

Düşünsene, yedi kişilik bir ekibin içinde dünyanın belki de adını duymadığın bir bölgesine Türkiye’ye davet edip buradaki insanlarla buluşturacağın bir rehber aramak için yola çıkıyorsun. Festival zaten senin için başlamadı mı?

Dahasını da anlatırım sonra.


Ama sen ne cevap veriyorsun sınırsız kaynağın olduğunda ne yapacağın sorusuna…  


Bu sorunun cevabı içinde gerçek motivasyonundan parçalar olacak, ayıklamak istediklerimiz bunlar.      

Bir tane daha düşünce egzersizi önermek istiyorum bu bölümün sonuna doğru yaklaşırken…

İçin ne diyor sana yaptığın şeyi yaparken, ders sonrası öğrencilerinle, danışanlarına konuşurken. Aslında ne yapıyorsun sen? Para mı kazanıyorsun, tanınırlık mı elde ediyorsun, birilerinin hayatına mı dokunuyorsun ya da kendini mi iyileştiriyorsun… Kendi iyileşme sürecine insanları da dahil ederek bir çember mi kuruyorsun ya da hitap ettiğin küçük de olsa bu topluluk sana yeni yollar mı öğretiyor? Ne diyor için sana. Sabah uyanınca mesela aklına derste göreceğin öğrencinin bir derdi mi düşüyor… Kendi pratiğinde akışa bırakınca kendini ne olup bitiyor… İçinden gelen belki fısıltı halindeki o ses yaptığın şeyle alakalı ne söylüyor sana… bir bak ona. Yazarak düşünenlerdensindir belki, kendini bırakınca yazmaya ne oluyor sayfalar boyunca…


Sosyal medyada paylaşmayacağın, paylaşamayacağın bir fısıltı, bir işaret, iz, görü ne diyorsan ismine… onu arıyoruz.


Yaptığımız şeyi yaparkenki motivasyonumuzu bulmaya çalıştığımız, kendimizi ayıkladığımız, hayal kurduğumuz bir bölümdü bu.


Bir sonraki bölümde yönü nasıl belirleyebiliriz onun üzerine konuşacağız.


Geçmişten bugüne dönüştüğümüz anlara bakacağız, niyet mektuplarımızı anlatacağız birbirimize.


Oruç Aruoba’nın “yürüme” kitabından bir alıntıyla kapatıyorum bölümü.

“Bir yol,

Bir yerden çıkarak,

Bir yönde gidebilmekse;

Bir yer,

Bir yöne doğru oluşabilecek bir yolun başıysa

-ve sonunda varılacak yer, o yolun sonuysa- ;

Bir yön de bir yer ile katedilen bir yol

Arasındaki devinmeyse;

Yerinden kalkarak

Bir yöne doğru

Bir yola çıkıp giden

-yerinden çıkarak bir yöne doğru yol alan-

Kişi, yürüyordur.”

 

Yürümeye başladık bana kalırsa… Ne dersin? 


Prana Life Fest Rize
  • Leyla Zerger Sidal - Ece Dursun - Buket Harıkçı - Emel Keleş

  • 3 Gece 4 Gün / Çathan Art Hotel - RİZE

Temamız: Kendine Yolculuk




Yol arkadaşlarınla bir çemberde, kahkahada, sessizlikte, paylaşımda buluşacaksın. Yaylanın sisini, ormanın serin nefesini ve suyun arındırıcı sesini yanında götüreceksin ve bir şey hatırlayacaksın:

“Yürüdüğün her yol, seni kendine götürür.”

Karadeniz’in sisli yaylaları, ormanın gölgesi ve şelalelerin şarkısı seni kendine bir yolculuğa davet ediyor…Bu festival, sadece bir yoga kampı değil; fark etmek, arınmak, toplulukla şifalanmak ve kendine dönmek isteyenler için doğanın kucağında açılan bir içsel alan.

 

Programda Neler Var?

  • Yayla patikalarında yürüyüşler

  • Şimşir Ormanı'nda nefes ve meditasyon

  • Şelalelerde serbest zaman

  • Çathan Art Hotel'de yoga, meditasyon, nefes seansları (her seviyeye uygun)

  • Klasik müzik trio & tulum, kemençe tınıları

  • Muhlama atölyesi — Karadeniz mutfağıyla bağ kur

Yorumlar


bottom of page