top of page

Prana Life Fest Ankara

Festivalin eğitmen kadrosunu takip etmek için Prana Life Fest Instagram hesabını takip et! Hatha, acro, yin yoga, meditasyon, sound healing, mindfulness ve nefes pratiklerini farklı ekollerden gelen eğitmenlerle deneyimlemen için seni bekliyoruz!

Avantajlı Biletler Satışta

Green Gradient Yoga Learning YouTube Thumbnail.jpg

Matematik severler için meditasyon

Burcu Karakulak

Yoga Eğitmeni

Yoginin Evi Yoga Stüdyosu Kurucusu

Noktadan başlayalım.

Sonsuz mu, boyutsuz mu ne idüğü belirsiz o tekillik. An gibi. İki noktadan tek bir doğru geçiyor, doğru içinde sonsuz

noktayı barındırıyor.

Çember var, merkez noktaya eş uzaklıktaki noktaların biraradalığı.

Kare var, dört köşesi (noktası mı desek?) ve dört eş uzunluktaki kenarı ile.

Karenin çevresi, bir kenar uzunluğunun dört katı.

Çeşitli düzgün çokgenler var, altıgen, sekizgen, seksengen... Onların da çevresi, kenar uzunluğunun kenar sayısı ile çarpımı, tıpkı kare gibi.


Peki ya çemberin çevresi, onu ezberden yapıyoruz 2 π r.

Yüksek matematik ile çalışmaya başlayıp çemberin çevresini limit sorusu çözerek bulduğum o “an”ı dün gibi hatırlıyorum. Neşelenmiştim resmen, çocuk gibi keşfetmenin, oyunun neşesi. Neşemi paylaşıyorsan ve o matematiği bir defa daha gözden geçirsem dediysen, buraya bir video bıraktım, konudan çok uzaklaşmadan yazıyı bitirince bir bakarsın belki.

Çemberin çevresi- Limit Hesabı

Konuya hizmet eden işte bu limit sorusu. Bu limit sorusu bize şunu gösteriyor, çember sonsuz sayıda kenarı olan bir düzgün çokgen. O kadar çok kenarı var ki artık her bir kenar bir noktaya dönüşmüş diyebiliriz.

Yani çokgenin n tane eşkenarı varsa, her kenarının uzunluğu da An ise, çevresi n.An. Lim n→sonsuz n . An = 2 π r.

yoga, meditasyon

Peki ya bunun meditasyonla ilgisi ne ola?

Merak ettiğin yere, meditasyona bi bakalım artık. Meditasyonu, günlük hayatta geniş bir anlamda kullanıyoruz. Hiç bir düşüncenin olmadığı dingin ve durulmuş bir zihin hali olarak betimleniyor. Fakat bir durup bakınca görüyoruz ki düşünceler durmuyor, ardı arkası kesilmiyor, e o zaman meditasyon yapamıyor muyuz yani? Yok yok, bunun oluru yok gibi. Sonra bir eğitmen diyor ki, "bırak düşünceler gelmeye devam etsin, sen onları fark et. Fark edince odak noktan ne ise ona dön, bilinçli bir seçimle düşünceyi beslemeyi, peşine takılmayı bırak ve yeniden odaklan".

Hmm, bu da zor ama en azından yapılabilir. Çaba istiyor. Bir bakıyorsun 2-3 saniye odaklısın, ardından bir düşünce ardından bir tane daha, “aa düşünüyorum fark etmeden, yine mi olmuyor acaba?”

Bu da bir düşünce, işte onu fark ettim, döndüm odağıma, 2-3 saniye sonra yine düşünce yine fark ettim ve yine döndüm odağıma. Bıkmadan, usanmadan ya da bıkarak ve usanarak...


İşte olmaya başladı. Düşünceler sinsice beni artık eskisi kadar peşlerine takıp götüremiyor. Odağıma dönüşlerimin frekansı arttı, odaklılık sürem uzadı.


Maharishi Patanjali bundan yüzyıllar evvel Yoga Sutralar’da, bugün bu geniş anlamı ile meditasyon kelimesi ile karşılamaya çalıştığımız elle tutulamayanı 3 ana başlıkta incelemiş, Dhrana, Dhyana ve Samadhi.


Dhrana konsantrasyon, tek odaklılık gibi çevriliyor. Odaklılığı koruma için bir çaba söz konusu.

Dhyana, meditasyon olarak çevriliyor. Burada odaklanan ve odak noktası arasındaki ayrım çözülmeye başlıyor. Çaba çabasızlığa doğru bırakıyor kendini.

Samadhi ise bütünleşme, aydınlanma, saf bilinç, varlık, olma hali.

Bu üçü arasındaki temel farkı anlatmak için değinmek istediğim bir matematik kavramı var: Oran.

Odaklı kaldığın süre ile düşüncelerin ortaya çıkıp seni odağından uzağa sürüklediği süre arasındaki oran. Uygulamada (meditasyona oturmaktan bahsediyorum) geçirdiğin süre, yani meditasyonda deneyimin, arttıkça işte bu oran değişiyor. Odaklılık uzayıp düşüncelerin ortaya çıktığı zamanlar kısalıyor, düşünceleri fark etme hızın artıyor, bu sayede daha kısa sürede odağına dönebiliyorsun. Hmm, şeye benzemedi mi bu? Limit sorusuna. Hadi artık bağlayalım iki konuyu.


Şimdi dört köşesi aynı çemberin üzerinde bir kare düşleyelim. Önermem şu, dhrana sanki bu kare gibi, kenarlar boyunca uzun uzun düşünceler, takılmış peşlerine sürüklemiş seni, sonra bir nokta, köşe yani bir an, odaklı kalmışsın, tek odaklılık mümkün olmuş. Ardından yine bir kenar…Deneyim arttıkça kare aynı çemberin üzerinde köşeleri olan bir altıgene dönüşmüş, daha da deneyim arttıkça sekizgene, seksengene, bingene. Dhyana başlamış. Yani noktaların sayısı artmış, kenarların uzunluğu kısalmış. Noktaların arası kısalmış demek bu. Daha yüksek bir frekansta odaklılıktasın artık. Milyongen, milyargen. Ve samadhi. Bütünleşme. Kesintisizlik. İşte orada artık kenar yok, köşe yok, ardı ardına noktalar, hem hepsi bir, hem birliktelikleri sonsuz, her bir nokta merkeze eş uzaklıkta, sayısız nokta. Başı ve sonu yok. Sonsuzgene, çembere ulaşmışsın.


İşte öyle bir şey.

Meditasyon
Burcu Karakulak

Yorumlar


bottom of page